Mebnîlik: Bir kelimenin harekesinin veya yapısının
değişmemesi demektir.
Mebnî: Cümle içerisindeki yeri ne olursa olsun, son
harekesi veya değişmeyen değişmeyen kelime demektir. Harekesi veya yapısı
değişmeyen kelimeye mebni denir. Mebni kelimeler: Fetha üzere mebni, zamme üzere mebni, kesre üzere mebni, sükûn üzere mebni, nûnun hazfi ile mebni, son harfin
hazfi ile mebni şeklinde mebni oldukları belirtilir. Mebnilik bütün
kelime gruplarında olabilir. Bunlar:
1. Harfler: Bütün harfler mebnidirler. Yani
cümle içerisinde yapıları her zaman aynıdır. Harfler için “irapda mahalli
yoktur” ifadesi kullanılır. Son harekesi ne ise öylece mebnidir. Örnek:
2. Fiiller: Fillerin mebni oluşları şu
şekildedir.
a.
Mazi fiillerin
tamamı mebnidir: Mazi fiillerin
mebni oluşları üç şekildedir:
i. Sonuna fiil
çekimindeki harekeli zamir bitişen kipler sükûn üzere mebnidir:
ii. Cemi vâvı
bitişmiş olan kipler zamme üzere mebnidir.
iii. Bu iki maddenin
dışındaki kipler, yani sonuna harekeli zamir veya cemi vâvı bitişmemiş kipler fetha üzere mebnidirler.
Aşağıdaki
fiil çekimi tablosuna bakıldığında, fiil çekimindeki zamirlerin bulunduğu
kiplerin sükûn üzere mebni oldukları; diğer kiplerin ise fetha/zamme üzere
mebni oldukları görülmektedir:
Sükûn üzere mebni
|
كَتَبْتُمـاَ
|
كَتَبَ
|
Fetha
üzere mebni
|
|
كَتَبْتُمْ
|
كَتَباَ
|
|||
كَتَبْتِ
|
كَتَبُوا
|
Zamme üzere mebni
|
||
كَتَبْتُمـاَ
|
كَتَبْتَ
|
Sükûn üzere mebni
|
||
كَتَبْتُنَّ
|
كَتَبَتاَ
|
Fetha
üzere mebni
|
||
كَتَبْتُ
|
كَتَبْنَ
|
Sükûn üzere mebni
|
||
كَتَبْناَ
|
كَتَبْتَ
|
Sonu
illetli fiiller takdiren mebnidirler رَمَى ، دَعاَ gibi.
b.
Emir fiiller: Emir fiiller üç şekilde mebni olur:
i. Sahih fiillerde
sonuna bir şey bitişmemiş kipler sükûn üzere mebnidir. Müenneslik nûnu bitişmiş olan kipler sükûn üzere mebnidir.
ii. Sonu illetli fiillerde,
illetli harfin hazfi ile mebni olur.
iii. Tensiye elifi,
cemi vâvı veya muhataba ya’sı bitşen fillerde ise nûnun hazfi ile mebni olur.
Bu
durumu fiil çekimi tablosuna inceleyelim:
«nûn»un hazfi ile mebni.
|
اُكْتُبِي
|
Sükûn
üzere mebni.
|
اُكْتُبْ
|
|
اُكْتُباَ
|
İlletli fiillerde son harfin hazfi ile mebni.
|
اِرْمِ
– اغْزُ
|
||
«nûn»un hazfi ile mebni.
|
اُكْتُباَ
|
|||
Sükûn üzere mebni.
|
اُكْتُبْنَ
|
اُكْتُبُوا
|
c.
Sonuna
müenneslik ve tekid nûnu bitişmiş muzari filler:
i.
Müenneslik
nûnu bitişen muzari fiiller sükûn üzere mebnidir.
ii.
Tekid
nûnu bitişen fiiler fetha üzere mebnidir. Örnek:
الْواَلِداَتُ يُرْضِعْنَ أوْلاَدَهُنَّ ؛ لَيَكْتُبَنَّ عَلِيٌّ
- Anneler çocuklarını emzirirler; Ali mutlaka yazacak.
3.
Bazı
İsimler: İsimlerde asıl olan mureb olmaktır. Ancak bazı
isimler ya kendiliğinden veya yapısı itibariyle mebnidir veya her hangi bir
sebepten dolayı mebnilik kazanmıştır. Yapısı itibariyle mebni olan isimler:
a-
Bütün
zamirler
mebnidir.
b-
İşaret isimleri mebnidir, (tesniyeleri hariç):
c-
İsmi mevsuller mebnidir, (tesniyeleri hariç):
d-
Soru isimleri mebnidir.
e-
Terkip/bileşik
yapıdaki özel isimler: سِيبَوَيْهِ (Sibeveyh)
f-
İsim fiiller: Fiil olmadığı
halde fiil anlamını taşıyan kelimeler صَهْ = Sus.
g-
فَعاَلِ vezninde olan müennes özel isimler veya hakaret
anlamına gelen sıfatlar: حذامِ = Hazâmi (özel isim), لَكاَعِ = alçak kadın.
h-
Bazı
zarflar : أمسِ =
dün, gibi.
4.
Sonradan
Mebni Olan Kelimeler
Bundan önce gördüğümüz mebniler, aslında mebni olan
kelimelerdir. Bazı kelimeler ise mebni olmadığı halde cümle içerisindeki
konumları veya başka kelimelerle oluşturdukları terkip (bileşik kelime) gereği
mebni olurlar. Bunlar:
a- Müfred ve
nekre-i maksude olan münada:
b- Cinsi nefyeden لا nın ismi:
c- Yön isimleri
(esmau’l-cihât):
d- Tamlama halinde
olmayan حسبُ ، غيرُ ، قبلُ، بعدُ gibi bazı
kelimeler.
e- 11-19 arası (12
hariç) mürekkep (bileşik) sayılar
ÖZET:
Arapçada bir kelime, cümle içerisinde aldığı göreve göre son
harekesinde veya yapısında değişiklik kabul edip etmemesi bakımından ikiye
ayrılır. Kabul eden kelimelere “mureb” , etmeyen kelimelere “mebnî”
denir. İşte bir kelimenin cümle içerisinde harekesinin veya yapısının değişmemesine
mebnîlik; değişmesine ise irâb denir. Mebni kelimeler: Fetha üzere mebni, zamme üzere mebni, kesre üzere mebni, sükûn üzere mebni, nûnun hazfi ile mebni, son harfin hazfi ile
mebni şeklinde mebni oldukları belirtilir. Mebnilik bütün kelime gruplarında
olabilir. Başta bütün harfler mebnidirler. Harfler için “irapda mahalli
yoktur” ifadesi kullanılır. Aynı şekilde mazi fillerin tamamı mebnidir.
İsimlerden mebni olanlar ise şunlardır: Zamirler, İşaret
isimleri (tesniyeleri hariç), ismi mevsuller (tesniyeleri hariç), soru
isimleri, terkip/bileşik yapıdaki özel isimler, isim fiiller vs. Bunun yanında
bazı mebni olmayan isimler, cümle içerisindeki görevi nedeniyle veya başka bir
kelime bileşik kelime oluşturduğu için mebni olabilirler.
Arapçada
anlamlı bir cümleyi oluşturan kelimeler, cümle içerisindeki görevi (öge oluşu)
gereği bir birlerini etkilerler. Bu etkileşim içerisinde etkileyen kelimeye “âmil”;
etkilenen kelimeye “mamûl”; bu etkinin kelime üzerindeki şekli
görüntüsüne ise “irâb” denir. Arapçada etkileyen, yani âmil
durumunda olan kelimelerin tamamına avâmil denir. Bunlar:
Fiiller, muzari fiili nasbeden edatlar, muzari fiili cezmeden edatlar, كاَنَ ve
benzeri nakıs fiiller, إنَّ ve benzeri edatlar, harfi cerler, muzâf
olan isim.
Bir
ismin veya fiilin, başına her hangi bir âmilin gelmesiyle sonundaki harekenin
veya sonundaki yapının değişmesine «İrâb»
denir. Buna göre «irâb», cümlede yer alan bir kelimeye özne, nesne, tümleç ya da tamlanan gibi
bir görevin işaretini belirten durum demektir. Bu görevlerden her birinin
kendine özgü işaretleri vardır. İşte bu işaretlere «irâb alametleri» denir. Âmilin gerektirdiği bu değişikliği kabul eden kelimeye «mureb» veya «mamul», yani irab almış kelime
denir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder